9 Eylül 2011 Cuma

ALLAH’A YAKINLIKTA TEFEKKÜRÜN ÖNEMİ



Yüce Rabbimiz, Kuran'daki pek çok ayette insanları düşünmeye davet etmektedir. Düşünmek, özellikle "derin düşünmek" insanın, alemleri yoktan var eden, sonsuz güç sahibi Yüce Allah'ı takdir edebilme gücünü, kavrayışını dolayısıyla Allah korkusunu ve Allah'a olan yakınlığını artıran en önemli vesilelerden birisidir. 

Allah Kuran'ın birçok ayetinde "...düşünmez misiniz?" (Nahl Suresi, 17), "...düşünen bir topluluk için deliller vardır" (Bakara Suresi, 164) ifadeleriyle düşünmenin önemini haber vermiş ve üzerinde düşünmemiz için sayısız delil yaratmıştır. Gördüğümüz, farkına vardığımız herşey Allah'ın bir tecellisi ve delilidir. Bu nedenle göklerde, yerde ve bunların arasında bulunan herşey insanın düşünmesi için birer vesiledir. Bir ayette şöyle buyrulur: 

"Onunla sizin için ekin, zeytin, hurmalıklar, üzümler ve meyvelerin her türlüsünden bitirir. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir topluluk için ayetler vardır. " (Nahl Suresi, 11) 

ALLAH YARATILIŞ MUCİZELERİ KONUSUNDA DÜŞÜNMEYİ EMREDER



Allah, Yaratılış Mucizeleri Konusunda Düşünmeyi Emreder 


İnsanlar Allah'ın varlığını, kudretini ve bazı sıfatlarını, yaratmış olduğu varlıklara bakarak anlarlar. Her resmin kendi ressamını tanıtması gibi, canlı ve cansız varlıklar da kendilerini yaratmış olan Allah'ı bize tanıtırlar. İnsanın da bunlar üzerinde düşünmesi ve yaratılış delillerine tanık olması gerekir. Nitekim Allah Kuran'da, deve, sivrisinek, arı, örümcek gibi çeşitli hayvanları, bitkileri, ağaçları, dağları, yerleri, gökleri birer iman hakikati, yani yaratılış mucizesi olarak örnek vermiştir. 

Kuran'da iman hakikatlerine dikkat çekilen ayetlerden bazıları şöyledir: 

"Bakmıyorlar mı o deveye; nasıl yaratıldı? Göğe, nasıl yükseltildi? Dağlara; nasıl oturtulup-kuruldu? Yere; nasıl yayılıp-döşendi?" (Gaşiye Suresi, 17–20) 

SESİMİZDEKİ KİMLİK



İnsan, her konuştuğunda gerçekte büyük bir mucizeye şahitlik etmektedir. Her istediğinde rahatlıkla konuşabilen bir insanın bunu gerçekleştirebilmesi, muazzam bir ekip çalışmasıyla mümkün olur. Dil, damak, ses telleri, dudak ve akciğerler gibi organlardan kurulu bu ekibin uyumu sonucunda ise her insana özgü farklı ses tonları meydana gelir. Aynı konuşma organlarına sahip olmalarına karşın, her insanın seslerinin farklı olması, kuşkusuz “bir örnek edinmeksizin yaratan” Rabbimiz'in şanındandır. 

Konuşmak bir insanın diğer insanlarla iletişim kurmasını sağlayan en önemli araçtır. Çünkü, duyguları, düşünceleri ve istekleri ifade etmenin en kolay yolu konuşmaktır. Konuşmayı mümkün kılan konuşma yeteneği ise Allah’ın insanlara büyük bir lütfudur. Sesin çıkışı, harfler, harflerin anlamlı kelimeler ve cümleler oluşturması gibi aşamaların tümü başlı başına birer mucizedir. Dil, diş, damak ve dudak gibi organların yardımıyla ağzımızdan çıkan sesten kelime grupları halinde cümleler oluşmaktadır. Üstelik bu cümleler onları işiten kişi için de anlamlıdır. Böylece insanlar arasındaki iletişim sağlanmış olur.